• Cancel
    Filter
Filter

Tellalzade Antiques | 1. Online Müzayede ''Koleksiyonluk Eserler Müzayedesi''

Lot: 102 » Hat Levha

MEHMED VEHBİ EFENDİ

Osman Nuri, Sami Efendi ve Hulusi Yazgan'ın talebesi. Tarih: Hicri 1370. Sülüs - Nesih hat ile kıt'a Hadis-i Şerif yazılıdır. Ebrulu Ebat: 25x31 cm. Hat Ebat: 15x21 cm.

Pertevniyâl Vâlide Sultan Kütüphânesi hâfız-ı kütûbü  Osmân Nûrî Efendi’nin oğlu olup H. 1298/M. 1881’de İstanbul’da doğdu. Aksaray’daki Mahmudiyye Vakıf Mektebi’nde okurken babasından hıfz-ı Kur‘ân’ı tamamladı. Ayrıca yine ondan sülüs ve nesih meşkedip icâzet aldı. Ta’liki de Sâmî Efendi ve Hulûsi Yazgan’dan öğrendi. Bahaeddîn Tokatlıoğlu'ndan da tezhip ve cilt sanatlarını öğrendi.

Eğitimini tamamladıktan sonra öğretmenlik mesleğine girerek Erenköy Kız Lisesi’nde ve Gazi Osman Paşa Kız Orta Mektebi’nde senelerce Türkçe muallimliği yaptı. Emekliye sevkedildikten bir müddet sonra H. 29 Cumade’l-âhire 1372/M. 15 Mart 1953 tarihinde kalp krizinden vefât etdi. Topkapı Kabristanı’na defnedildi. 

Kaynak: Ketebe.org

  

Details
Lot: 103 » Hat Levha

SADİ BELGER

Necmeddin Okyay'ın talebesi. Mail Ta'lik Kıt'a. Talik hat ile Mesneviden beyitler yazılıdır. Ebrulu Ebat: 13x19 cm. Hat Ebat: 7x14.

''Asker hekimlerimizden Albay Hasan Tevfik Bey’in altı çocuğundan en küçüğü olarak 1916 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Erkek Lisesi’nden 1934 yılında mezûn olduktan sonra İstanbul Tıp Fakültesi’ne girdi. Burayı bitirdikten sonra 1940’ta Haydarpaşa Numûne Hastahânesi’nde göreve başladı. 1948 yılında ihtisâsını tamamlayarak operatör ünvânını aldı.

1950-1951 yılları arasında Paris’te yüksek ihtisâs yaptıktan sonra yurda döndü. 1954 yılında Cerrâhpaşa Hastahânesi Cerrâhî Kliniği’ne şef oldu. 1974 yılında emekliye sevkedilene kadar bu görevde kalan Sadî Belger, bundan sonra başlattığı hukuk mücâdelesinden gâlip çıkarak Beyoğlu İlkyardım Hastahânesi’ne tayin edildiyse de, bu zor dönemin hassas bünyesinde yarattığı tahrîbât nedeniyle yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak, 2 Mart 1976 tarihinde vefât etti.''

Kaynak: Ketebe.org

Details
Lot: 104 » Hat Levha

HAMAMİZADE OSMAN BEY

Talik hat ile mail kıt'a farsça bir şiir yazılıdır. Ebrulu Ebat: 30x22 cm. Hat Ebat: 20x12 cm.

''Hakkında kaynaklarda yeterli bilgiye rastlanmamaktadır. Üsküdarlı nisbesiyle Hacı Osman Bey diye de anılır. Mevcut bilgilere göre Kādirî tarikatına intisap etti ve Osman Şems Efendi’nin müridi oldu. Dönemin mûsiki üstadı Hacı Fâik Bey’den ders alarak mûsiki bilgisini geliştirdi. Aynı zamanda sesinin güzelliğiyle de bilinen Osman Bey, Üsküdar’da Ahmediye Camii ile İnadiye semti arasında bulunan Gündoğumu caddesinin Pırnal sokakla birleştiği köşede yer alan ve bugün de işletilmekte olan Ağa Hamamı’nın sahiplerinden olup hamamı çalıştırdığı için Hamâmîzâde diye şöhret bulmuştur (Haskan, II, 960). Veliaht Mehmed Reşad’a (V. Mehmed) mensubiyeti dolayısıyla Halep’e sürüldü. Orada 1890’larda vefat ederek aynı şehirde defnedildi.

Osman Bey çok sayıda ilâhinin yanı sıra şarkılar da bestelemiştir. İlâhi güftelerinin çoğu şeyhi Osman Şems Efendi’ye aittir. Yılmaz Öztuna onun iki şarkı (yegâh ve nihâvend makamlarında) ve altı adet ilâhisinin (ikisi hüseynî, bayatî, bestenigâr, hicaz ve rast makamlarında) listesini vermektedir (BTMA, II, 167). Güftesi I. Ahmed’e (Bahtî) ait düyek usulündeki, “Dilhânesi pür nûr olur envâr-ı zikrullāh ile” mısraıyla başlayan hicaz ilâhisi meşhurdur. Pek çok talebe yetiştiren Osman Bey’in tanınmış talebelerinden biri Yusuf Dağseven’dir (ö. 1945).''

Kaynak: Ketebe.org

Details
Lot: 111 » Hat Levha

SAVAŞ ÇEVİK

Tarih: Hicri 1442. Celî Ta'lik hat ile ''Elhamdülillahi Rabbilalemin'' yazılıdır. Tezhipli Ebat 40x40. Hat Ebat 20x20.

''1953 yılında Akseki (Antalya)’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Bölümü’nden yüksek lisans diplomasını aldığı yıl (1976), hocası Prof. Emin Barın’ın asistanı olarak aynı bölümde öğretim görevine başladı. Lâtin Yazısı konulu doktora çalışmasını 1983’de tamamladı. 1987’de Yard. Doçent olara “Yazı Tasarımı” dalında ihtisaslaştı.Hat Sanatı’yla ilgili çalışmalarına 1973 yılında; son yüzyılın ünlü hattatları olan Kemal Batanay’dan rik’a ve tâlîk, Hâmit Aytaç’tan sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek başlamıştır. Her iki hattatın vefatlarına kadar, onlardan hat öğrenimini sürdürdü. Sonraları, hattat Prof. Ali Alparslan’dan dîvânî vecelî dîvânî yazılarını meşk etti. Bu arada hocası Prof. Emin Barın ve hat uzmanı Prof. Uğur Derman’la sıkça görüşerek Hat Sanatı hakkında bilgi ve görgüsünü arttırdı. 1986’da İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA)’nin düzenlediği Uluslararası Hâmit Aytaç Hat Yarışması’nda birincilik ve iki mansiyon aldı. Ayrıca, hat ve grafik konularında yurtiçi ve yurtdışında otuz kadar değişik ödülü,  Türkiye’de ve diğer ülkelerdeki çeşitli koleksiyonlarda, levha, hilye, tuğra, câmi yazısı, ferman vb. formlarda çeşitli eserleri bulunmaktadır. Sanat çalışmalarının yanı sıra üniversite öğretim üyeliği görevini de sürdüren Çevik’in, Latin Yazısı ve kaligrafi alanlarında da eserleri vardır. Bu konudaki ticarî çalışmalarıyla birlikte, yerli ve yabancı birçok devlet başkanına ve idarecilere verilen berat, hediye, diploma, belge gibi kaligrafik çalışmaları da önemli yer tutmaktadır.Klasik hat çalışmalarıyla birlikte kendine özgü modern uygulamalar da geliştiren Savaş Çevik’in, ayrıca, teorik bilgilendirmeler, yayınlar, hat kursları, jüri üyelikleri, yazı ve imza bilirkişiliği gibi görevleri vardır. 2002 yılında Mimar Sinan Üniversitesi’nden kendi isteğiyle emekli olan Savaş Çevik, Haliç Üniversitesi bünyesinde kuruluş çalışmalarını gerçekleştirdiği Grafik Bölümü’nde 2004 yılından beri öğretim görevini ve İstanbul’daki atölyesinde hat ve kaligrafi çalışmalarını sürdürmektedir. 2009 yılından beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait kurs merkezinde(İSMEK) danışman ve Hüsn-i Hat Zümre Başkanlığı görevini de sürdürmekte ve ‘Temel Sanat Eğitimi’ dersleri vermektedir. ‘2015 yılından beri Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde ‘Kaligrafi’ ve 2016 yılından itibaren de Sakarya Belediyesi Kültür Merkezi’nde ‘Temel Sanat Eğitimi’ dersleri vermektedir. Çevik, Nisan 2015’e kadar çeşitli ülkelerde 23 kişisel hat sergisi gerçekleştirmiş, ayrıca 109  karma sergiye katılmıştır.''

Kaynak: Ketebe.org

Details
Lot: 113 » Hat Levha

LEVENT KARADUMAN

Tarih: Hicri 1442. Sülüs hat ile ''Fatiha Suresi'' ile yazılmıştır. Hat Ebat: 31x42. Tezhipli Ebat: 50x60.

''1978 yılında Bartın'da doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra İstanbul'a yerleşti. Orta ve lise eğitimi ile birlikte İslamî ilimleri tahsil etti. 12 yıl süren tahsili esnasında eski hat örneklerini inceleyerek çalışmalar yapan sanatçı,1995 yılında hattat ve ebrucu Fuat Başar'dan sülüs ve nesih hat meşkine başladı. 2003 yılında icazet alarak özgün eserlerini yurt içinde ve yurt dışında sergilerle sanatseverlerin beğenisine sundu. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda hat hocalığı yaptı. Hat sanatını estetik açıdan çizgi bilimi olarak değerlendirip bu alanda araştırmalar ve incelemelerde bulunmaktadır. Yurt içinde ve yurt dışında bir çok özel koleksiyonda eserleri yer almaktadır. Çeşitli cami, çeşme, tekke ve türbelerde de eserleri bulunmaktadır. Klasik hat sanatı çizgisi dahilinde modern ve çağdaş eserler üretmeye devam sanatçı, çalışmalarına İstiva Sanat Atölyesinde devam etmektedir.''

Kaynak: Ketebe.org

Details
Lot: 114 » Hat Levha

FUAT BAŞAR

Tarih: Hicri 1417. Celî Sülüs hat ile "Ya Hazreti Mevlana, Ya Olduğun Gibi Görün Ya Da Göründüğün gibi Ol" yazılı, klasik tezhiplidir. Hat Ebat: 72x48 cm.

''1953 yılında Erzurumda doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini tamamladıktan sonra memleketindeki Tıp Fakültesi'ne girdi. kendi ifadesine nazaran, 1976'da bir gün bir sahaf dükkanında gördüğü Mahmud Yazır Kalem Güzeli adlı eserinin etkisiyle hüsn-i hatta merak sarıp marangoz kalemiyle yazı meşkine başladı. Yine aynı kitapta gördüğü ebrulardan da etkilenen sanatkar, yeni yayınlanmış olan Ebru kitabının yazarı Uğur Derman ile iletişime geçerek, Hamid Aytaç’tan mektup yoluyla sülüs ve nesih meşkine başladı. Ayrıca üstad Mustafa Düzgünman'dan da aynı şekilde ebru sanatının inceliklerini öğrenmeye çalıştı.

Ancak kendi çabaları ile yaptığı denemelerden istediği sonucu alamıyordu. Nihayet içindeki sanat aşkına engel olamayınca staj aşamasında fakülteyi terkederek 1980’de İstanbul'a yerleşti. İlk işi Hamid Aytaç'tan yazı meşkini  tamamlamak oldu. O senenin 10 Eylül günü icazet aldı. Ancak öğrenci kabul etmeyen Mustafa Düzgünman'dan 1989'da ebru icazeti alabildi.

İcazet aldığı tarihlerden itibaren profesyonel hattat ve ebrucu olarak hayatını sürdürmekte olan Fuat Başar, yazı sanatında dünya çapında, ebru sanatında ülke çapında önemli sanatcılar yetişdirdi. 100’ün üzerinde yurt içi ve yurt dışı karma ve ferdi sergiler açtı. Özellikle ebru fizikokimyası başta olmak üzere ebrunun her yönü ile ilgili araştırmalarını sürdürmektedir.''

Kaynak: Ketebe.org

Details
Lot: 122 » Hat Levha

MEHMED BAHİR YESARİ

Tarih: Hicri 1364. Celi Talik hat ile ''Besmele'' yazılı olup, klasik tezhiplidir. Tezhip: Ayşe Özen. Tezhipli Ebat: 33x74 cm. Hat Ebat: 13x55 cm.

''Enderûn-ı Hümâyûn Mektebi’nin hatt-ı ta’lik mu‘allimi Seyyid Mehmed Bâhir Efendi’nin hafîdi ve Bâb-ı Âlî Nişân Kalemi’nin mümeyyiz mu‘avinlerinden Hacı Mehmed Besim Vefâ’î Efendi’nin oğlu olan Mehmed Bâhir Yesârî 1308 senesinde İstanbul, Kandilli’de doğmuştur. Oradaki Ser-hâlife Mustafa Efendi İbtidâ’î Mektebi’ni bitirdikten daha sonra Beylerbeyi Rüşdî Mektebi’ni ikmâl ile Mercân İdâdîsi’ne girmişse de, üçüncü sınıfta iken, rahatsızlığı nedeniyle terketmek mecburiyetinde kalmıştır.

Bunun üzerine istidâdındaki mahârete istinâden marangozluğa yönelmiş ve bilhassa musıkî aletlerinin îmâli ile meşgul olmağa başlamış olan Mehmed Bâhir Yesârî’nin 976 ud yapmış olduğunu, İbnülemin’e vermiş olduğu beyânâttan anlamaktayız. Daha sonra Belediye’nin tramvay atölyesinde ince marangozluk yapmağa başlamış ve 30 seneye yakın hizmetten sonra emekliye ayrılmış ve 3 Mart 1959 tarihinde vefât etmiştir.

Zamanın mümtâz ta’lik-nüvislerinden olan babasından meşk alarak H. 1325/M. 1907 senesinde icâzetine nâ’il olan Mehmed Bâhir Yesârî, ömrü boyunca yazı ile alâkasını kesmemiş olmakla beraber âsârı nâdirdir. Cumhuriyet döneminin önde gelen hattatlarından olan Mustafa Bekir Pekten’e de bir süre ta’lik dersleri vermiştir.

Öte yandan yine babasından öğrenmiş olduğu kemânkeşlik ve yay imâlinde de yegâne-i zaman olan Mehmed Bâhir Yesârî, okçuluğa olan muhâbbeti nedeniyle “Özok” soyadını almış olduğu gibi, Atatürk’ün emri üzerine Necmeddîn Okyay ve kardeşi İbrahim Özok ile birlikte Beyoğlu Halkevi bünyesinde Ok Spor Kurumu nâmıyla kurduğu okulda geleneksel Türk okçuluğunu yaşatmaya ve canlandırmaya çalışmıştır.''

Kaynak: Hattatlar Sofrası

Details
previous
Go to Page: / 6
next