SAMİ EFENDİ

Tarih: Hicri 1318. Zerendud hat levha. Celî Sülüs hat ile '' Aleyke Avnullah'', ''Allah'ın Yardımı Üzerinize Olsun" yazılı olup rokoko tarzında tezhiplenmiştir. Tezhibi orijinaldir. Ebat: 60x70.

''Asıl ismi İsmâ‘il Hakkî olup Yorgancılar Kethüdâsı Hacı Mahmud Efendi’nin oğlu olarak H. 1253/M. 1837’de İstanbul’da doğdu. Sıbyân mektebinde okuduktan sonra Arapça ve Farsça öğrenmeye başladı. Ancak geçim sıkıntısı üzerine H. 1269/M. 1853’te 10 kuruş maaşla Mâliye Kalemi’ne girdi. H. 1272/M. 1855’te Mâliye Kitâbeti Odası’na nakledildi. H. 1282/M. 1865’te “nâme-nüvis” ünvânıyla Dîvân-ı Hümâyûn Mühimme Kalemi’ne tayin edildi. “Sâmî” mahlâsı da burada verildi. H. 1295/M. 1878’te Dîvân-ı Hümâyûn Dâiresi hutût-ı mütenevvi’a muallimliğine ve daha sonra ilâve olarak Nişân Kalemi hulefâlığına getirildi. H. 1300/M. 1883’te ise mümeyyizliğe terfi etti. Meşrutiyetin ilânından sonra icrâ olunan umûmî tensikatta tekaüde sevk edilen Sâmî Efendi ûlâ sınıf-ı evveli rütbesine hâiz, üçüncü rütbeden Osmânî ve birinci rütbeden Mecidî nişânlarına malik idi. Ayrıca gümüş iftihâr ve Yunan Muhârebe madalyalarına da sahip idi. Son zamanlarında türlü sağlık sorunlarıyla boğuşan Sâmî Efendi nihâyet felç geçirdi ve H. 16 Receb 1330/M. 1 Temmuz 1912 tarihinde vefât etti. Fâtih Cami hazîresinde medfûn bulunan eşi ile kızının yanına defnedildi. Seyrekçe ve kır sakallı, esmerce tenli, orta boylu, vücûdu enli bir zât olan Sâmî Efendi’nin zeki, hoş-gû, latîfe-perdâz, nüktedân, nedîm-i bezm olup girdiği meclise şetâret bahşettiği, teşerrüf edenlerin beyânâtındandır. Ekseriyetle güzel konuşmakla beraber bazen lâubâliyâne sözler ve fıkralar söylemekten de kendini alamadığı nakledilir. Ancak son zamanlarında, önce zevcesinin ve ardından yegâne kızının vefâtı şevk ve neşvesini kaybettirmiş idi.''   

Kaynak: Ketebe.org